Merhaba, hafta sonu çoktandır gitmeyi planladığım Hıdiv Kasrını görmek üzere yola çıktım. Kanlıcaya vardığımda güzel manzarasıyla birçok yazara ve şaire ilham kaynağı olmuş
Mihribat Korusuna çıkmadan, orayı görmeden yola devam etmek istemedim.İstanbul
Boğazına Hakim tepe üzerindeki koruluk, yeşili ve muhteşem Boğaz manzarası ile
görülmeye değerdi. Büyük şehrin her türlü olumsuz etkisinden kurtulmak ve kafa dinlemek için harika bir yer.
Koruluk;
fıstık çamları,erguvanlar, çınarlar ve selviler başta olmak üzere çeşitli
ağaçlarıyla Kanlıca’ nın oksijen deposu.
Boğazı burdan görmek bir başka güzel....
Ayrıca, Mihribat Korusu “Kır Düğünü” yapmak isteyenler için favori bir mekan olmuş.Akşam için yapılan düğün hazırlıklarını sizler için görüntüledim.
Kısa bir yolculuktan sonra, Beykoz’ un çubuklu sırtlarında bulunan görkemli Hıdiv Kasrındayız. 1907 yılında Mısır’ın son Hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarfından İtalyan Mimar Delfo Seminati’ye yaptırılmış. Bence İstanbul’un sayılı güzelliklerinden, kendinizi rüyada zannedebilirsiniz.
Lokanta ve sosyal tesis olarak kullanılan kasrın, İstanbul’un en büyük gül bahçelerinden olan dış mekanı ve tarihi iç mekanı nişan, düğün gibi organizasyonlar için de kullanılıyor.
Ahşap salonun tamamı ahşap lambirilerle kaplı.
Konkav Salon; İki adet şöminesi, duvar ve tavanın mükemmel ahşap lambirisi ve kristal ışık dizileri göz alıcı
Altın varaklarla kaplı sütunların görkemi.....
Mermer Salon
Mermer Salonun sağ duvarında yerden tavana kadar mozaiklerle
süslü anıtsal bir çeşme, mermer tekne ve kurbağa figürlü çeşme mevcut.
Mermer Salondan çıkılan bahçede düğün hazırlığı...
Son olarak Osmanlı' nın ünlü Demirhindi şerbeti denemeye değer..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder