BARINAĞIMIZ SIĞINAĞIMIZ EVİMİZ

Hareketli geçen yaz mevsiminin ardından gelen sonbahar ve kış mevsimi bence yavaşlamak, dinlenmek ve rahatlamak demek.Bunun içinde en uygun yer tabii ki evimiz.Evimiz bizim hem barınağımız hemde sığınağımızdır.Evimizde huzurlu, sıcak ve rahat olmak isteriz bunu içinde kişisel dokunuşu, özgün bir duruşu olan bizi yansıtan köşeler oluşturmak bence çok etkili ve imkansız da değil. Bunun içinde mutlaka yeni bir şeyler satın almaya gerek yok.Evinizde bulunan eski eşyaları farklı sergileme fikirleriyle ve bir demet canlı çiçekle de başarabilirsiniz.İşte ben de tam böyle yaptım.Umarım beğenirsiniz... Bu arada süs lahanası çiçeğini sokak çiçekçisinde gördüğüm anda vuruldum.Daha önce bitkisini yetiştirmiştim.Ama çiçeği de başka bir güzel:))

HEDİYEMİZİ KENDİMİZ HAZIRLADIK

Biraz değişiklik herkese iyi gelir.Pek çok değişimin hızla yaşandığı günümüzde evimizde kendi başımıza yapabileceğimiz uygulamalar, fikirler ve yaratıcılığımız küçük mutluluklara ve sevinçlere sebep olabiliyor.Kız anneleri eminim tahmin ederler kızlar genelde romantik ve yaratıcı olurlar.İşte benim de 8 yaşındaki kızım Alyamina tam anlamıyla öyle bir çocuk....Ancak günlük koşuşturmada yaratıcılığımızı ne kadar hatayata  geçirebiliyoruz tartışılır.Ama bu sefer vakit ayırmak zorunda olduğumuzu düşünmeden edemedim.Çünkü en son gittiğimiz doğum günü partisinde arkadaşı için aldığımız hediyenin aynısı onda olunca kızım bayağı bir üzülmüştü.Her neyse bu sefer işimizi şansa bırakamazdık.Zaten kızımda arkadaşının bu hafta sonu olacak doğum gününü duyar duymaz hediyemizi kendimiz hazırlamamız konusunda bir hayli ısrarcıydı. İşte bizde öyle yaptık.Öncelikle kızım ile Sevgili Öykü için rengarenk kurabiyeler hazırlayarak işe başladık.Daha sonra da aşağıdaki eldivenleri süsledik.(bu arada daha önce yaptığım fiyonk ve süsler hayat kurtardı:))) Bu sefer doğum günün de farklı düşünmenin , elimizin altındakilere farklı bakmanın ve hayal gücümüzü kullanmanın  kendi emeğimizle hazırladığımız hediyelerin, gülümseten sonuçlarını ve bizlere verdiği küçük mutlulukları görmek güzeldi. İyi ki doğdun Öykü nice mutlu yıllara......

HAYATI RENKLENDİREN DETAYLAR 1

Merhabalar istemeden de olsa uzun bir aradan sonra işte burada çok sevdiğim ve mutlu olduğum yerdeyim. Bazen herşey çok sıradan gelir ya insana.Böyle bir ruh halinde iken gününüze ve de evinize renk katmak için evinizi biraz talan etmenizi öneririm.İşte bende böyle yaptım.Yatak odamın duvarında asılı olan aynayı indirip tuvalet masasının üzerine stand yaptım.Bence güzelde oldu.Umarım sizde beğenirsiniz.Tabii ki yerine kalkacak ama hayatı daha eğlenceli ve resim tadında yaşamak için tavsiye ederim.Parlak fikir ve tasarımlarda buluşmak dileğiyle... 

SEVGİYLE AÇAN MEYVELER

 

Uzunca bir aradan sonra herkese merhabalar...Bu ayrılığın sebebini eminim beni takip eden arkadaşlarım tahmin etmişlerdir. Oğlum üniversite sınavına hazırlanıyordu ve birçok erkek çocuğu gibi bilgisayara olan düşkünlüğünden dolayı uzunca bir süre evdeki bilgisayarları kullanmamaya özen gösterdik. Şükür sınavlar bitti ve bundan sonra sık sık beraber oluruz inşallah.... Mevsim yaz, tatil ve bahçe zamanı... En son yayınımda hatırlarsanız evinde bahçe ve terası olanların şanslı olduklarını yazmıştım. Her ne kadar İstanbul' da böyle bir ortamım olmasa da Türkiye' nin dört bölgesinde toprakları olan tek şehir özelliğine sahip, yemyeşil ve şirin ilimiz Bilecik' de işte bende o şanslı insanlardanım. Evimin önündeki küçücük bahçede, yaşamak daha heyecanlı ve daha anlamlı. Küçücük atılan bir tohumun hayat bulmasını izlemenin keyfi tarif edilir gibi değil. Tabii ki sevgiyle.... Sevgiyle hayat can buluyor. İnsanoğlu zaman zaman istekleri karşısında sabırsız ve bencil olabiliyor, herşeyin hemen ve kolay olmasına öyle alışmışız ki bazen uğraşmak ve sabretmek bizi yorabiliyor. Beklemeden bir çırpıda herşey gerçekleşsin istiyoruz. Ama unutulmaması gereken bir şey var ki emek, sabır ve sevgi olmadan hiç bir şey olmuyor. Bende bu aralar 7-8 sene önce sevgiyle harcadığım emeklerimin, çabalarımın ve sabrımın karşılığı meyve ağaçlarımın bana hediyeleri karşısında mutluluğumu anlatacak kelime bulamıyorum. Burnumda tüten çocukluğumun tatları bugün bahçemde.Güneşin altın yumurtası, yani kayısı (eski mısırlıların ona verdiği isim) altın sarısı rengi, hoş kokusu, leziz tadı ve bol mahsulü ile yüzümü güldürdü. Kışa hazırlıkta çarşıdan kayısı almama gerek kalmadı.Bu kış kayısı marmelatımız bahçeden kendi üretimimiz.Yüzde yüz organik.Marmelatın tarifini soranlar içinse adresimiz tabii ki Alyamina Kuzine "Sevgiyi yüreğinizden eksik etmeyin.Sevgisiz yaşam, bütün çiçeklerin ölmüş olduğu güneş almayan bir bahçe gibidir."Oscar Wilde. Sonsuz nimetlerinden dolayı Rabbime şükürler olsun.

 

 

BALKON DÜZENLEME & MY FLOWERS (4)

 Bahar ve yaz aylarının keyfini çıkaranlar, bence evinde bahçe yada terası olanlardır. Rahatlamak, dinlenmek, serinlemek yada açık havada keyifli yemekler için bahçe ve teraslar keyifli alanlardır. Ancak İstanbul gibi büyük şehirlerde herkes aynı imkanlara sahip olmayabiliyor. İşte yeşil, çiçek ve doğa seven biri olarak bende bu büyük şehirde, küçücük balkonumu değerlendirmeye çalışıyorum. Küçük bir sehpa, ferforje küçük bir masa ve askılıkla oluşturduğum balkondaki hobi alanım ve rengarenk çiçeklerim. Aslına bakarsanız sardunyalarım henüz coşmadı ama kısa bir süre sonra keyiflerine diyecek olmayacak...İstanbul' da bahçem ve terasım yok diye üzülmektense balkon ve pencerelerimin önünde kendime küçücük bahçe oluşturmayı seviyorum.Sevgiyle kalın...